29 Eylül 2011 Perşembe

From Paris With Love





From Paris With Love (Paris'ten Sevgilerle)



                                          - Kanka Luc Besson aksiyonu var.
                             - Yolla gelsin !



            Taksi 1'i seyrettiğimiz günden beri Fransız aksiyonlarını sever olduk. Hong kong sinemasına yakın abartılı sahneleri, Fransanın güzel şehirlerindeki kovalamacalar, güzel Fransız kadınları ve standart Hollywood senaryolarından farklı bir yerde durması onu bize daha da yakınlaştırdı. Tüm bunların bağlamında da Fransız aksiyon sinemasında Luc Besson'u kilometre taşı olarak göstermemiz çok normal. Fransa'nın spielberg'ü bu seferde senaryo kısmında( uzun yıllardır olduğu gibi) filme eşlik ediyor.

13 Eylül 2011 Salı

Captain America; First Avenger



Captain America First Avenger  (Kaptan Amerika; İlk Yenilmez )

Evet geçen hafta içinde 3D şekilde izleme şansına nail olduğumuz ikinci film Kaptan Amerika;İlk Yenilmez oldu.Yeşil Fener yazımdan da hatırlarsanız aynı gün içinde izledik bu iki filmi ve C.A bence çok daha iyi bir filmdi nedenlerine gelirsek,film yüksek bütçesinin karşılığını gerçekten görsel olarak veriyor oyuncu kadrosu ve performanslarda gerçekten çok iyi bir fantastik aksiyon filmine göre senaryoda hiç fena işlenmemiş ,vurgulanmak istenen yerler C.A yaşadığı ikilenmleri içine düştüğü ironik durumları filmin bütünlüğünü bozmayacak, temposunu düşürmeyecek bir şekilde işlemiş Joe Johnston ve ekibi.

8 Eylül 2011 Perşembe

X-men First Class



X-Men First Class
"Ders 101 Mutasyonun Temelleri"


Farklılıklar.


Kimi zaman bizi birbirimizden ayıran, kimi zaman birbirimize bağlayan en önemli faktör. Ortak noktamız varsa bağlanırız, farklı noktalarımız varsa merak eder, tanımak için bir şans veririz. Kültürler böyle yayılıyor, savaşlar bu yüzden çıkıyor. Farklılıklar.

Serinin son halkası X-Men First Class da bu noktaya parmağını dokunduruyor. Önceki filmlerde de karakterler farklılığın hayatlarımızdaki yerine bu açıdan yaklaşsalar da bu filmdeki kadar yoğun hissedilmemişti. Keza bu filmde kimse kahraman değil. Tüm karakterler önce kendilerini sonra diğer kader arkadaşlarını tanımaya çalışıyor. Bu yüzden de diğer filmlerdeki gibi olaya balıklama atlamıyoruz. Profesör X'in güçlerini kullanarak kızları yatağa atmaya çalıştığı dönemden bahsediyorum. Magneto ise intikam peşinde koşmaktan güçlerinin farkında bile değil. Ve inanması güç ama ikisi de uslanmaz birer satranç arkadaşı.


Filmde karakterler incelikle işlenmeye çalışılmış, dolayısıyla %60 karakter gelişimi %40 aksiyon desek yanılmış olmayız. Saf aksiyon bekleyenler biraz hayal kırıklığına uğrayacaklardır. ( Final bu yüzdenin çoğunluğunu oluşturmakta). Fakat böyle olması bir çizgiroman uyarlaması için kötü mü olmuş.Kesinlikle hayır. Aksine Dark Knight gibi gerçekçi bir yapı ortaya çıkmış. Bizi bulunduğu dünyanın içine kolayca çeken, mutantlar için üzülüp onlarla beraber sevinebileceğimiz bir süperkahraman filmi oluşmuş (ki onlar kendilerini süperkahraman olarak görmüyorlar).


6 Eylül 2011 Salı

Attack the Block




ATTACK The BLOCK ( ‘’Uzaylıların Şafağı’’)


Öncelikle, beklentilerimin üzerinde çıkan ve hiç sıkılmadan izlediğim bir film oldu. Anlatmak istediği konu çok yönlü bir hikaye olmasına karşın siz ne isterseniz bu filmde onu görüyorsunuz. Hikayemiz 12-15 yaş aralığındaki beş erkek,kendilerince BLOCK’ larını her türlü beladan korumaya çalışmaları bunu yaparken de buralar bizden sorulur Uleen.. tadında tehtit unsuru oluşturarak saygı görme çabalarını anlatıyor.(Harbi küçük mafya)

5 Eylül 2011 Pazartesi

Green Lantern



Green Lantern (Yeşil Fener)

Ryan Reynolds - Blake Lively
Fantastik üçlememizin ilk iki ayağı tamamlanmış bulunmakta ve Yeşil Fener'le beraber yazılara başlıyoruz.Ben ve arkadaşlarım açıkçası heycanlıydık,neden derseniz uzun zamandır üst üstte iki film izlememiştik.Bunu yapmayı  özlemişiz 3 hatta 4 giderdik ama özellikle 3D filmler gözlerin pilini çok hızlı tüketiyor bizimkilerde ikinciden sonra  bitti,(XpanD gözlükleride ayrıca yazı konusu anladık aktif gözlük ama arkadaş bu kadar mı iz yapar bu kadar mı rahatsız olur yahu...)
İlk olarak Yeşil Feneri izlemeye karar vermişiz iyide yapmışız neden derseniz İlk Yenilmezden sonra gidip Yeşil Fener izlerseniz fena halde bu ne Lenn tribine girebilirsiniz ki biz o tribe kafadan girdik açıkçası bizi tatmin etmedi film.

3 Eylül 2011 Cumartesi

I Love You Phillip Morris



I love you Phillip Morris
(Biyografi, Dram, Komedi, Romantik)



Öncelikle; gerçek bir hikayeden esinlenerek çekilmiş bu filmimiz herkese hitap etmemektedir. Ben bile başlarda vazgeçmeyi düşündüm ki Gay filmlerinden hazetmem. Ama izledikce bunun bir Gay’ lik değilde  farklı işlenmiş dramatik bir aşk  karmaşası olduğunu anlıyoruz.
Jim CARREY ve  Evan Mc GREGOR Filmin en büyük kozları, ki onları izlemek ayrı bir keyif. Yönetmenliğini  John REQUA ve Glenn FİCARRA üstlendiği gibi seneryoya da birlikde imza atmışlar. 

2 Eylül 2011 Cuma

Fantastik Bir Ay....


Fantastik Bir Ay....

Ohh..Fantastik...bencede önümzdeki günler baya fantastik geçiceğe benziyor.Sizlerle bu ay izlemek istediğim ve kısa süre içinde izleyeceğim filmlerin bir teaserını veriyim dedim.Bu hafta Captain America;The First Avenger vizyona girecek,her ne kadar isminden haz etmesemde Avengers serisinin ilk filmi olduğu için izleme zorunluluğu hissediyorum içimdeki hissiyatta fena film olmayacağı yönünde gerçi Marvel Studyoları son zamanlarda beni hayal kırıklığına uğrattı ama (X-Men First Class buna dahil değil henüz izlemedim) umarım bu sefer güzel bir yapım olur.

1 Eylül 2011 Perşembe

Sherlock Holmes


Sherlock Holmes

Robert Downey Jr.,Jude Law,Rachel McAdams,Mark Strong ve Guy Ritchie vay vay vay çantaya pardon kadroya bak.Robert formunda uzun zamandır olduğu gibi nazar değmesin,Jude Law artık alışmış olduğum kalitesini göstererek beni yine yanıltmıyor,Rachel McAdams her saniye her projede her filmde daha iyi oluyor  gelişiyor çok büyük bir potansiyel.Oyunculuk yelpazesinin ne kadar geniş olduğunu bize kanıtlıyor adeta komple bir oyuncu ve Mark Strong ona da ayrıca şapka çıkartmam lazım çok saygı duyduğum bir oyuncu gerçektende bir çok filmini izledim belli bir standartın altına inmeyen ve her karaktere hakkını veren bir adam ama bende en çok "Hani" karakteri yer etmiştir Body of Lies...ve tabiki Guy Ritchie nerdesin be kardeşim özledik seni Rockn Rolla'dan sonra girdiği toparlanma sürecinde çok yol kat etti Maddona Effect'ten arınmışa benziyor artık.....