From Paris With
Love (Paris'ten Sevgilerle)
- Kanka Luc
Besson aksiyonu var.
- Yolla gelsin !
Taksi 1'i
seyrettiğimiz günden beri Fransız aksiyonlarını sever olduk. Hong kong
sinemasına yakın abartılı sahneleri, Fransanın güzel şehirlerindeki
kovalamacalar, güzel Fransız kadınları ve standart Hollywood senaryolarından
farklı bir yerde durması onu bize daha da yakınlaştırdı. Tüm bunların
bağlamında da Fransız aksiyon sinemasında Luc Besson'u kilometre taşı olarak
göstermemiz çok normal. Fransa'nın spielberg'ü bu seferde senaryo kısmında(
uzun yıllardır olduğu gibi) filme eşlik ediyor.
Filmin hikayesinin saf aksiyon
amacıyla yazıldığı oldukça aşikar. Bir iki twist dışında senaryoda fazla
kırılma noktası yok. Zaten böyle bir filmden de zeka fışkıran bir hikaye
beklemek mantıksız olur. Yönetmen Pierre Morel zaten aksiyona aşina bir isim.
Gerek Banlieue 13, gerek Taken da hareketi ve akıcılığı başarıyla yaptığını
görmüştük. Fakat bu sefer elinde eksi bir süperstar var. John Travolta.
Geçirdiği zor zamanlardan sonra tekrar sahaya geri dönen Travolta, filmde
gözüktüğü andan itibaren bütün kontrolü ele alıyor. Çaylak ortağı Jonathan Rhys
Meyers (yavşakça telafuz edilen bir isim) ise film boyunca Charlie Wax'ın
yanında hayatta kalmaya çalışıyor. Ancak Travolta Wax karakterine öyle bir hayat
vermiş ki son zamanlarda gördüğüm en eğlenceli ajan rütbesine yükseltiyor(Bad
boys hala en üstte). 20 kişinin arasına girerken bile soğukkanlılığından ve
espri anlayışından hiçbirşey kaybetmeyen Wax, etrafınızda bulunmasından memnun
olmayacağınız tiplerden biri adeta.
Aksiyon filmlerde her zaman Die Hard
3 sistematiğini arayan biri olarak bu filmde de aradığımı buldum diyebilirim,
keza aksiyon hiç durmuyor ve bütün olaylar yaklaşık bir gün içerisinde oluyor.
Sinematografiye gelecek olursak abartı CGI olmadan da estetik olabilecek
sahneler yaratılabileceğini görebiliyoruz.Zaten fransızların temiz işçiliğini
her zaman takdir etmişimdir. Ne yapmak istediğini bilen,yaptığında da
sırıtmayan bir film endüstrisinden bahsetmeden geçmek olmazdı. Ulan amma övdüm
fransızları ha durduk yere. Neyse başka zaman da rap müziklerini övdüm mü
tamamdır.
Uzun lafın kısası aksiyon sever biri
iseniz izlenildiğinde sizi memnun edecek bir yapımla karşı karşıyasınız. John
Travoltayı böyle bir rolde pek göremezsiniz(belki Face Off'un ikinci yarısında
:)) Filmin eksilerine değinmek
istemiyorum, çünkü bir girdim mi senaryodan, abartılı aksiyon sahnelerinden
(camdan aşağı atılan c4 yüklü yelek sahnesi) dem vururum. Bunu da yapmak
istemiyorum. Eğlenmek amaçlı yapılan bir aksiyon filmi eğer vadettiği şeyi
fazlasıyla veriyorsa filmin negatif yönlerini bulup da sanat eleştirisi yapmak
istemem. Herkese iyi seyirler.
Haluk Can Dizdaroğlu
Director:Pierre Morel;Taken,The Transporter,The Transporter2,The American
Cast;
John Travolta;Pulp Fiction,Face Off,Grease,Swordfish.Saturday Night Fever...vs
Jonathan Rhys Meyers;Match Point,The Children of Huang Shi,Mission İmposibble3,The Tudors(Tv)
Kasia Smutniak;Quiet Chaos,La Passione
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder